25 Mayıs 2008 Pazar

Ev alıştırma aletlernin seçimi

Evde uygulayarak bir jimnastik üyeliğinde parayı kurtarmayı düşün? Birçoğu için, ev alıştırma malzemesi, onların oturma odası veya toplama tozunun yukarısını dağıtmaya son verir. Bundan kaçınmak, ihtiyaçlara ek olarak senin yaşam tarzına uyan cihazı seçer.

Senin, ihtiyaç duyacak olduğun şeyler:Internet erişimi* para*
* Step1'in
seçmesi için malzemenin parçasının olduğu kararlaştırmadan önce, etrafta düşündüğü senin yaşam tarzının anlayışı, ne zaman, ve senin, nerede uyguluyor olacak olduğun. Eğer sen, uygulamakta planlıyorsan, TV'i izlemek, nasıl senin, gerektirdiğin malzemenin küçük bir parçasının olduğu ve onun, nasıl depolanacak olduğunu çalışırken.
Step2,
senin uygunluk amaçlarını düşünür. Sen, yukarıya tona ister misin, uygun olur musun, veya kilo verir misin? Sen imkan dahilinde, istersin, veya bütün üçü yapmaya ihtiyaç duyarsın. Eğer, öyleyse, sen, türlü malzemeye ihtiyaç duyacaksın.
Step3 alıştırması, bantlar, ve elde taşınabilen ağırlıklar, toningle yardım edebilir. Elde taşınabilen ağırlıklarda parayı kurtarmak, suyla doldurulan boş soda şişelerini kullanmayı düşünür. Onlar, 1 2 litreden 3'e türlü boyutlar gelir, bundan dolayı senin, seçmesi için ağırlıkların bir seçeneğin var.
Bir alıştırma hasrı, ferahlığı sağlayacak, ve destekleyecek, toning, çatırtılar gibi uyguladığı için, kıvır, ve hamleler.
Senin çekirdek kararlılığını geliştirmek, senin alıştırma rejiminde biraz zıplamayı koyması için İsviçre'ye ait bir topu düşünür. Bu lastik küreleri, sadece etkili değildir — onlar da, eğlencedir!
Step4
Cardiovascular malzemesi, çevrimler, ayak değirmenleri gibi, ve ters-eğiticiler, şişman-yakıcı ve geliştiren aerobic uygunluğu için idealdir. Her zaman bir jimnastikte bunları denemeye değerdir, veya arkadaş, evde senin, en çok hangisini beğendiğini görmeyi satın almaktan öncedir. Evet, onlar, eğlence olabilir, eğer sen, akıllıca seçersen!
Kendisine ek olarak senin, senin ihtiyaçlarına yemek içecek sağladığını işe alan malzemeyi ararsın. Her zaman senin havlunu asması için senin şişen ve bir yer için bir içecek sahibine sahip olan malzemeye sahip olmak için kullanışlıdır. Eğer sen, istekli bir okuyucuysan, bak, kitapla maddeler, durduğu için.
Eğer sen, daha büyük bir kişiysen, bir maddeyi satın almaktan önce maksimum vücut ağırlıklarına bakması için iyi bir fikirdir.
Step5
salon çevrimleri, üç kategoriye düşer: Dikleştir, yarı ilişik ev-uzanan ve tam olarak uzanan.
Dik çevrimler, durağan motosikletlerdir. Onlar, dürüstçe ucuzdur, bundan dolayı neyin senin, bir nabız monitörünün olduğu gibi onlarla olabildiğin ekstraların olduğunu görmek için senin zahmetine değerdir.
Yarı ilişik ev-uzanan motosikletler, dışarı senin bacaklarını germen için sana biraz izin verir. Bak, bir variye teklif eden dolu bir görev konsolu olduğu için

9 Nisan 2008 Çarşamba

Sizi siz olun bacak bacak üstüne atmayın

Uyarı bu defa sağlığa zararlı olduğu için sağlık uzmanlarından geldi...
Uyarı bu kez adabı muaşeret kurallarına aykırı olduğu için eğitimcilerden değil, sağlığa zararlı olduğu için sağlık uzmanlarından...

Dermatolog Erçin Özüntürk kadınların yüzde 85-90'ında görülen selülitin artmasında varisler, dar kıyafetler ve bacak bacak üstüne atmanın etkili olduğunu bildirdi. Dr. Özüntürk, selülitin genetik, metabolik ve damarsal gibi nedenlerle ortaya çıktığını vurgulayarak, "25 yaşın üstünde ortaya çıkan selülit kadınların yüzde 85-90'ında görülmektedir" dedi.

Genetik nedenlerin yanı sıra doğum kontrol hapları, hamilelik, aşırı kilo ve yanlış beslenme, alkol tüketimi, stres, hareketsizlik ve ruhsal problemlerin de selülite yol açtığını ifade eden Dr. Özüntürk, "Varisler, dar kıyafetler ve bacak bacak üstüne atmak da selülitin artmasına neden oluyor. Bacak bacak üstüne atınca dolaşımda problemler ortaya çıkıyor ve bu da selülit oluşumunu hızlandırıyor" diye konuştu.

Bu çay annelerde sütü artırıyor

Bebeklerin sağlığı ve gelişiminde, özellikle ilk 6 ayda eşsiz ve mucizevi besin kaynağı olan anne sütü, bağışıklık sisteminden, zeka düzeyine kadar, insan hayatında etkisi bir ömür boyu sürecek inanılmaz ve son derece iyi sonuçlar yaratıyor. Yüzyıllar boyu anne sütünü artırıcı etkisi bilinen ve kanıtlanan bitkiler, anne sütünü artırmaya yardımcı, Türkiye’deki ilk ve tek doğal bitki çayı olan Humana Still-Tee’nin içeriğinde, dengeli bir karışımla bir araya getirildi.
Türkiye’de, eczanelerde satışa sunulan Humana Still-Tee’nin içeriğinde yer alan tamamen doğal bitkisel karışım, düzenli içildiğinde, doğum sonrasından başlayarak, tüm emzirme döneminde süt bezlerini uyarıyor ve böylece anne sütünün miktar olarak artmasına ve yapımının hızlanmasına yardımcı oluyor.
Humana Stil-Tee emzirme çayının içeriği, geleneksel olarak yüzyıllardan beri anne sütünü artırdığı bilinen ve tıbben galaktogog olarak isimlendirilen bitkilerin dengeli ve ideal karışımından oluşuyor. Bu bitkilerden anne sütünü artırıcı etkisi olanlar, Çemen Otu, Keçi Sedefi Otu, Rezene, Mine Çiçeği olarak sıralanırken, Amber Çiçeği, Ağaç Çileği ve Rooiboss bitkileri de çayın lezzetini artırmak, kokusunu ve tadını mükemmelleştirmek, vitaminler ve mineraller açısından zenginleştirmek için ilave edilmiş bulunuyor.
Humana Still – Tee emzirme çayının içerisinde bulunan galaktogog adı verilen bitkiler, anne sütünün yapılması için, emziren annede zaten mevcut olan prolaktin ve oksitosin adlı hormonların aktivitesini artırarak, anne sütü üretimini hızlandırıyor ve salgılanan anne sütü miktarını artırmaya yardımcı oluyor. Yüzde 100 doğal ve bitkisel olan Humana Stil-Tee, hiçbir boya ve katkı maddesi ile suni aroma içermiyor.
Humana Still – Tee emzirme çayının etkisi 24- 72 saat içinde ortaya çıkıyor
Humana Stil-Tee, bir bardak suya iki tatlı kaşığı ilave edilip karıştırılarak hazırlanıyor. Suda eriyen granül yapısı sayesinde kolayca hazırlanabilen Humana Still-Tee, isteğe bağlı olarak soğuk, ılık ya da sıcak içilebiliyor. Günde 3- 4 kez içilmesi tavsiye edilen Humana Still-Tee’nin anne sütünü artırmaya katkı sağlayıcı etkisi, 24- 48 saat içinde görülüyor. C vitamini ilaveli olduğu için annenin günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 72’sini karşılayan Humana Still-Tee, düşük kalorili olması nedeniyle de, anneler için doğumun ardından kilo endişesi yaşatmadan anne sütünü artırmaya yardımcı oluyor. Bir bardak Humana Still-Tee, 34 Kcal, yani sadece yarım dilim ekmek kadar kalori içeriyor. Emziren annenin süt verme döneminde artan sıvı ihtiyacını da gideren Humana Stil-Tee, eczanelerde 200 gramlık kutularda satışa sunuluyor ve bir kutudan 200 mililitrelik 22 fincan çay çıkıyor.
Avrupa’nın önde gelen bebek mamaları üreticisi HUMANA tarafından üretilen ve iki yıldır AB ülkelerindeki annelere sunulmakta olan doğal bitkisel emzirme çayı Humana Still-Tee, Mamsel İlaç Sanayi tarafından, Türkiye’de eczaneler kanalıyla sütü yeterli olmayan annelere ulaştırılıyor..

Yeni bir hastalık "nomofobi"

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, günümüzün yeni hastalığı ya da stres kaynağı "Nomofobi" (No mobile phobia). Bu yeni hastalık, "cep telefonunun kapsama alanı dışında kalmasıyla" ortaya çıkıyor.

İnsanların cep telefonlarına aşırı şekilde bağlandığını belirten uzmanlar, telefonun çekmediği bir yerde kalmanın ya da herhangi bir şekilde telefonla ulaşılamamanın "psikolojik sorun" haline geldiğini ve inanılmaz şekilde büyütüldüğünü ifade ediyorlar.

Şimdiye dek evlenmenin, yeni bir işe başlamanın veya işten çıkarılmanın stres kaynağı olduğunu belirten uzmanlar, bu hastalığın cep telefonu kullanıcılarının yüzde 53’ünde bulunduğuna dikkat çektiler.

Formda mıyız yoksa şişman mı?

İngiltere’de geçtiğimiz günlerde sonuçları açıklanan araştırma, zinde ve formda dış görünüme sahip kişilerin iç organlarındaki yağlanma oranının, kimi zaman tombullara oranla daha tehlikeli boyutlara ulaşabildiğini ortaya koydu.

İngiltere’de yayınlanan Daily Telegraph gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, bu ülkedeki Tıbbi Araştırmalar Konseyinin Klinik Bilimler Merkezinden bir ekip, Londra’daki Hammersmith Hastanesindeki görüntüleme merkezinde, çeşitli boy ve kilolardaki 600 gönüllünün "yağ dağılım haritasını" çıkardı.
Araştırma, 10 katılımcıdan 4’ünün "dışarıdan formda, ancak içeriden şişman" olduğunu ortaya koydu.
Araştırma ekibinin başında bulunan Prof. Dr. Jimmy Bell, "aldığı birkaç kiloyu hemen belli edenlerle, kilo almasına karşı görüntüsünü koruyanlar" arasındaki farkın, çok tehlikeli bir yerde, hayati iç organlarda olabileceğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Bell, şişmanlığa bakışlarını bir ölçüde değiştiren araştırmanın sonuçlarını, "Dışarıdan formda görünen kişi, kilolu birine oranla daha yüksek oranda tehlikeli ve gizli yağ bulundurabilir, bu yağlar da genellikle hayati iç organların çevresinde toplanmaktadır" şeklinde özetledi.
Prof. Dr. Bell, karaciğer, kalp ve pankreasında yağlanma olan kişinin, dış yağları fazla oran birine oranla tip 2 diyabete yakalanma ya da kalp krizi geçirme olasılığının daha yüksek olduğuna dikkati çekti.
"DİYET TAKINTI HALİNE GELDİ AMA..."
Şişmanlık oranının hesaplanmasında kullanılan beden kitle endeksinin, kişilere önemli veriler sunmakla birlikte, kimi zaman bireyleri yanıltabileceğine işaret eden Prof. Dr. Bell, şunları kaydetti:
"Beden kitle endeksiniz size tombul mu obez mi olduğunuzu söyleyebilir ama vücudunuzun içinde bulunan yağ oranınıza ilişkin bilgi vermez. İri, ancak fiziksel olarak aktif kişi, kusursuz derecede sağlıklı konuma sahip olabilir.
İnsanlar diyet konusunu adeta takıntı haline getirdiler. Oysa ki, egzersiz olmadan uygulanan diyet programı ile yağların yanlış yerlerde birikmesine neden olunabilir. Yaşam biçiminizde büyük değişiklikler meydana getirmeden de, fiziksel aktivitelerinizi artırmak mümkün.
Araştırma raporunda, deneklerden elde edilen sonuçlar, yaşam alışkanlıklarıyla birlikte sunuldu. Buna göre, beden kitle endeksi 27.7 olarak hesaplanan, spor yapmaktan hoşlanmadığını belirten 23 yaşındaki Simon Relph’in, vücudunda 15 litre "iç yağ" bulunduğu görülürken, beden kitle endeksi 28.1 olan, haftada üç kez futbol oynayan 23 yaşındaki Neil Ferguson’da ise bu oran 4 litre olarak saptandı.
Standart yaklaşımlar Ferguson’un birçok hastalığa karşı daha fazla risk altında olduğunu gösterse de, "içeriden" bakıldığında Ferguson, dışarıdan göründüğünün tersine daha sağlıklı bir tablo çizdi.

Emekliler için sağlık karneleri kalktı

Emekliler ile Bağ-Kur'luların sağlık kurumlarındaki muayene ve tedavilerinde sağlık karnesi uygulaması kaldırıldı.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, “Emekli Ve Malullük Aylığı Bağlanmış Alanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul Ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik” ve Bağ-Kur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliği'nde bu yönde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, emekli, malullük ve vazife malullüğü aylığı alanlarla bunların yasal olarak bakmakla yükümlü bulundukları aile bireyleri ve dul ve yetim aylığı alanların muayene ve tedavi başvurusunda, sağlık karnesi yerine T.C. Kimlik Numarası bulunan nüfus cüzdanlarının sunumu yeterli sayılacak.


Bağ-Kur da sigortalılar ve malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanlarla bunların bakmakla yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babaları, hak sahibi olarak aylık alan eş, çocuk, ana ve babaları için, muayene ve tedavi başvurusunda sağlık karnesi yerine T.C. Kimlik Numarası bulunan nüfus cüzdanlarının ibraz edilmesini yeterli kabul edecek.

Alkol hafızayı zayıflatıyor

Doktorlar, gençlerin aşırı alkol tüketerek hafızalarına yıllarca zarar verebilecekleri uyarısında bulundu. 12 yaşındaki çocukların bile alkolizm tedavisi gördüğü uyarıları yapıldığı bir zamanda, bilim adamları, alkol tüketen gençlerde 20’li yaşlara gelmeden önemli bozulmalar görüldüğünü ortaya koydu.

Aşırı alkol tüketmenin, beynin gelişmesindeki kritik aşamaya müdahale ettiği ve bu sorunun yaşla daha da kötüleştiği halihazırda biliniyor. Araştırmacılardan Thomas Heffernan yaptığı açıklamada, "gençlerde aşırı alkolün ve içki alemlerinin, beyinde günlük hafızayı destekleyen bölüme zarar verdiğine dair kanıt bulunduğunu" söyledi.

Heffernan, bu gençlerin hafızalarına zarar vermekle kalmadıklarını, ayrıca bu durumun, gençlerin beyinleri gelişme safhasında olduğu sürece gelecek için de sorun oluşturacağını belirtti. Northumbria ve Keele üniversiteleri tarafından denekler üzerinde yapılan bu araştırmanın sunumu, İngiliz Psikolojik Derneği konferansında
yapıldı. Araştırmada incelenen deneklerin, beynin gelişme safhasında bulunduğu 17 ile 19 yaş arasında oldukları bildirildi.

En küçük tümör bile görünecek

Amerikalı araştırmacıların geliştirdiği, vücut içindeki detayları bin
kat büyütebilen bu yeni teknik, bugüne dek kullanılan yöntemlerle tespit edilemeyen en küçük tümörlerin bile görülebilmesini sağlıyor.

Araştırmayı yürüten ekibin başında bulunan, Stanford Üniversitesi’nden Sanjiv Sam Gambhir, bu yeni tekniğin, adını Nobel ödüllü Hintli fizikçi C.V Raman’dan alan Raman spektroskopisi (maddenin özelliklerinin, soğrulan ve salınan parçacıkların, ışık veya ses aracılığı ile incelenmesi) yöntemine dayandığını söyledi. Bu tekniğin tamamen yeni bir görüntüleme şekli olduğunu, Raman spektroskopisinin ilk kez insan vücudunun içini görüntülemek amacıyla uygulandığını ifade eden Gambhir, "şimdiye dek aynı anda 2 ya da 3 şey tespit edilebiliyordu, ancak bu yöntemle aynı anda 20 ya da 30 şey görülebiliyor" dedi.

Fareler üzerinde denenen bu yöntemin iyi sonuç verdiğini, ucuz ve kullanımının kolay olduğunu belirten Gambhir ve ekibi, tekniğin insanlarda kalın bağırsak kanserinin erken teşhisinde
kullanılabilirliğini belirlemek için klinik deney yapmayı planlıyor. Araştırma, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin (PNAS) dergisinde yayımlandı.

Şekerleme de varmış bir keramet

Gün içerisinde hele de öğle yemeğinden sonra şöyle bir kestirmek meğer sadece yorgunluğa iyi gelmiyormuş..

Gün içinde düzenli olarak kestiren kişilerin kalp krizinden ölme risklerinin, kestirmeyenlere göre daha az olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacıların, 6 yıl boyunca yaptıkları çalışmada, gün ortasında düzenli olarak kestirenlerin kalp krizinden ölme risklerinin, kestirmeyenlere göre 3 kat daha az olduğu görüldü.
Araştırmacılar, kestirmeyle kalp krizinden ölme riskinin azalması arasındaki ilişkinin, iş sahibi kişilerde daha da belirginleştiğini, buradan kestirmenin bu kişilerin, kalpleri için olumsuz etkiye sahip işle bağlantılı stresi azalttıkları sonucuna vardıklarını söylediler.

Siroz tarih mi olacak?


Japon araştırmacılar, farelerde sirozu tedavi etmeyi başardı...


31 Mart 2008 11:48
Sapporo Tıp Fakültesi uzmanları, tedavide kolajen (bağ dokusu liflerinin ana yapısını oluşturan protein) üretimini engelleyen genetik bir ürün kullandı.

Kolajenin fazla salgılanması, karaciğer hücrelerinde fibroza yol açıyor.Amerikan "Nature Biotechnology" dergisinin internet sitesindeki makaleye göre, siroza yakalanan 60 fare 40 gün içinde ölürken, her hafta ilaç zerk edilen 12 fare hayatta kalmayı başardı ve bu hayvanların karaciğeri, beş hafta sonunda neredeyse tamamen normal hale geldi. Araştırma ekibinin başkanı Prof.Yoşiro Niitsu, özel şirketlerin desteğiyle klinik çalışmaları sürdürmek istediklerini ve yeni tedavi yöntemini beş yıla kadar hayata geçirmeyi tasarladıklarını belirtti.

Sinirlendiğinde 1 bardak su iç

Uzmanlar, insanın öfkelendiğinde kanın beyne akmasının, beyin damarlarındaki basıncı arttırdığını, bu durumda kandaki zehir oranının en üst seviyeye ulaşırken kandaki oksijen oranının da düşerek beyin hücrelerinin yaşlanmasına yol açtığını belirtti.

Öfkenin vücuttaki katekolamin adlı maddenin salgılanmasına neden olduğuna işaret eden uzmanlar, "Bu madde merkezi sinir sistemini olumsuz etkiler ve kandaki şeker oranının artmasıyla yağ asidinin ayrıştırmasını hızlandırır. Bu durumda kan ve karaciğerdeki zehirli maddeler artar. Öfkelendiğinizde bir bardak su için. Su vücut içindeki yağ asidinin vücut dışına atılmasını hızlandırır ve zehri azaltır" dedi. Öfkelenmenin iç salgı sistemini de altüst ettiğini ve tiroid bezinin salgıladığı hormon miktarını arttırdığını belirten uzmanlar, bunun da tiroid bezinin aşırı çalışmasına neden olduğunu kaydetti.

Saç dökülmesinin en öenmli nedenleri

Saç dökülmesinin 7 nedeni

Eğer saç dökülmesi sorunu yaşıyorsanız bunlara dikkat edin! İşte kadın ve erkeklerde, kelliğe neden olan faktörler...

Eğer saç dökülmesi sorunu yaşıyorsanız yalnız olmadığınız açık! Kadınlar ile erkeklerde görülen saç dökülmelerin nedenleri farklıdır. Kadınlardaki çoğu saç dökülmesi yani erkek tipi dökülmelerin daha kolay tedavi edilebilir. İşte saç dökülmesine neden olabilen bazı faktörler..

Demir eksikliği: Kansızlığa bağlı, demir eksikliğine bağlı anemi saç dökülmesine neden olabilir. Ancak kendi kendinize demir içeren vitaminler almayın çünkü fazla demir de bazı hastalıklara neden olabilir. İlk olarak kan sayımı yaptırarak demir eksikliğiniz olup olmadığını öğrenin.

Tiroid: Aşırı çalışan ya da çalışmayan tiroid saç dökülmelerine neden olabillir.

Östrojen seviyesinin düşük olması: Çoğu kadın menopozdan sonra veya bu sırada saç dökülmesi sorunu yaşayabilir.

Gebelik öncesi hormon değişiklikleri: Anne adayları ilk 6 ay boyunca yaşadıkları hormonal değişimlerin sonucu saç dökülmesi sorunu yaşayabilir ancak hormonları normale döndüğünde saçlar yeniden çıkabilir.

Telogen effluvium: Uzun bir dönem içinde saçta yaygın olarak görülen incelme ve dökülmedir. Hamilelik, hastalıklar ya da stres gibi faktörler etkili olabilir.

İlaçlar ya da tedavi: Çocu ilaç ya da tedavi saç dökülmesine neden olabilir. Eğer bu tür bir durumla karşılaştıysanız doktorunuzla konuşarak tedavinizin gözden geçirilmesini isteyebilirsiniz.

Yüksek seviyede A vitamini ya da Selenyum: Eğer ihtiyacınızdan fazla A vitamini ya da selenyum aldıysanız bu tür bir son uçla karşılaşabilirsiniz.

Sigara saç dökülmesine neden oluyor
Erkekler üzerinde yapılan araştırmalarda sigara içmenin de saç dökülmesini artırabileceği belirlendi. Kadınblar üzerinde bu yönde henüz bir çalışma olmamasına rağmen, sigaranın bu tür sonuçlar doğurabileceği açık.

Saçlarınız dökülüyorsa ne yapmalısınız?
Saç dökülmesi sorunu yaşıyorsanız yapmanız gereken saç dökülmenizin ne zaman başladığı, sebeplerinin ne olabileceğini belirlemek ve saçlarınızı tamamen kaybetmeden önce uzmandan yardım almak. Öncelikle kan tahlili yaptırarak demir, tiroid, östrojen (kadınlar için) hormonu seviyenizi ölçtürmeniz yerinde olacaktır. Doktorunuz bunlarda eksiklik görmediyse o zaman sorun genetik olabilir.

Saç dökülmesi için önerilen ilaçlar ve tedavi

Rogaine (minoxidil içeren ilaç): Doğrudan deriye uygulanıyor ve kan dolaşımını hızlandırıyor. Bu sebeple saç kökleri daha iyi besleniyor, bol oksijen alan saç hücreleri güçleniyor ve daha kalın saçlara sahip olmanızı sağlıyor. Hamile ya da emziren annelerin kullanmaması öneriliyor.

Propecia (finasteride içeren ilaç): İyi huylu prostat büyümesini tedavi etmek için hazırlanmış bir ilaç. Zaman içerisinde Finasteridin yan etkisi olarak saç fölikillerinin yok olmasına da neden olan bir androjen olan DHT' ye (dehidrotesteron) dönüşmesini engellediği keşfedilmiş ve 1997 yılında saç dökülmesine karşı kullanılmak üzere FDA tarafından onaylanıp Propecia adı altında satışa sunulmuş. (Hamileler ya da anne olmayı planlayanların kesinlikle almaması gerekiyor. Yapılan araştırmalarda tüm kadınlar üzerinde başarılı olmadığı görülmüş)

Üzüm En kuvvetli antioksidan


Üzüm, kabuğu, içi ve çekirdeğiyle komple yararlı bir meyve. En önemli yararlarının başında ise, vücuda en fazla zarar veren serbest radikallerle mücadele eden antioksidan özelliğiyle biliniyor.



Üzüm belki de çok amaçlı kullanılan meyvelerden en önemlisi. Çünkü taze taze ya da kurutup kış aylarında çerez niyetine yenebiliyor, suyu sıkılıp içilebiliyor. Bir diğer örnek, geleneksel Osmanlı Mutfağı'nın önemli yemeklerinden biri sayılan hoşaf yaparak tüketebiliyoruz. Devam edersek, meyvesinden sirke ve pekmez yapılabiliyor. Hatta pestil ve ceviz sucuğu hazırlanabiliyor. Atlanmaması gereken bir diğer tüketiliş biçimi ise, türlü çeşitleriyle yapılan birbirinden lezzetli şaraplar. Bunların dışında asma yaprağının saramurasını yapıp, daha sonra o yaprakları pirinçle hazırlanan bir harç ile sararak Türk Mutfağı'nın vazgeçilmez ve en makbul yemeklerinden biri olan yaprak sarması yapıyoruz.

Yararlarını sıralamadan önce tarihine bakarsak, üzüm, tam anlamıyla Anadolu'yu temsil eden bir meyve. Çünkü kökleri Anadolu'ya uzanıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bağcılık, M.Ö. 2000 yıllarında da yapılıyormuş. Dünyanın yedi harikasından biri sayılan Babiller'in Asma Bahçeleri'ni de bilmeyen yoktur.

Üzümü en basit şekilde, beyaz ve siyah üzüm olarak sınıflandırabiliriz. Ayrıca kabuğunun kalınlığına, kokusuna, çekirdekli ve çekirdeksiz oluşuna göre de ayırabiliriz.

Üzümün ve çekirdeğinin yararları:

- Çekirdeği çok güçlü bir antiokasidandır.
- Serbest radikallere karşı savaşmasının yanı sıra sigara, alkol gibi maddelerin vücudumuzda yapmış olduğu kötü ekiyi azaltır.
- Kan yaparak kansızlığı önler.
- Kanı temizler.
- Yaşlanma etkilerini azaltır.
- Cilde iyi gelir. Bu nedenle bugün piyasada olan birçok kremin içeriğinde üzüm yer alır.
- Beyin hücrelerini besler.
- Kanserin oluşumunu önler.
- Böbrek ve bağırsakların çalışmasını kolaylaştırır.
- Kalp krizi riskini azaltır.
- Kötü kolesterolle mücadele ederek kalp damarlarını tıkanmasını önler.
- İçerdiği yüksek oradaki potasyum, ödem azaltıcı özelliğinden dolayı yüksek tansiyonun düşürülmesinde yardımcı olur.
- Üzümün içindeki antioksidanlar, romatizmanın oluşmasında büyük rol oynayan enzimleri nötralize ederek bu hastalığının oluşmasının engellenmesinde yardımcı olur.

KIRMIZI ŞARAP

Kırmızı şarabın içerdiği antioksidanlar kalp-damar hastalıkları ve kanser türlerinin oluşmasının önlenmesinde yardımcıdır. Eski Yunanlı filozof az içilen kırmız şarap ilaç gibidir:

- Hastaları iyileştirir,
- Yaşlıları gençleştirir demiş.

Az kelimesi kadınların günlük bir, erkeklerin iki kadeh şarap içmeleri anlamına geliyor. Yapılan bilimsel araştırmalar kırmızı şarabın faydalarını şu şekilde özetlemektedir.

1- Şarabın içindeki antioksidanlar kanın akışkanlığı artırarak pıhtılaşmayı önler. Böylece kalp krizinin önlenmesinde yardımcı olmaktadır.
2- Şarap faydalı kolesterolün yükselmesine yardımcı olarak, zararlı kolesterolün düşmesine neden olmaktadır.
3- Zararlı kolesterol serbest radikaller tarafından okside olmadıkça damar çeperine yapışmaz ve damar sertliği oluşmaz. Kırmızı şaraptaki antioksidanlar zararlı kolesterolün okside olmasına yardımcı olarak damar sertliğinin önlemesinde rol oynamaktadır.

Şeker hastaları az yemeli!

Bilindiği gibi üzüm, şeker oranı çok yüksek bir meyve olduğu için şeker hastalarının doktorlarına danışarak yemelerini tavsiye ediyoruz. Birçok meyveye göre çok yüksek oranda şeker içerdiği için, aniden kan şekerinin hızla yükselmesine neden olabiliyor.

100 gr. üzümde (taze)

Kalori 73 kcal.
Protein 0,7 gr.
Yağ 0,3 gr.
Karbonhidrat 16,9 gr.
Su 81,3 gr.
Potasyum 183 mgr.
Kalsiyum 15 mgr.
Fosfor 20 mgr.
A vitamini 5 mgr.
B vitamini 0,08 mgr.
C vitamini 4 mgr.

100 gr. kuru üzümde

Kalori 269 kcal.
Protein 2,3 gr.
Yağ 0,5 gr.
Karbonhidrat 64 gr.
Su 24,2 gr.
Sodyum 144 mgr.
Potasyum 630 mgr.
Kalsiyum 31 mgr.
Fosfor 100 mgr.
Magnezyum 65 mgr.
Demir 2,7 mgr.
A vitamini 15 microgram.
B vitamini 0,2 mgr.
C vitamini 1 mgr.

100 gr. üzüm suyunda (sıkma)

Kalori 69 kcal.
Protein 0,2 gr.
Yağ -
Karbonhidrat 17,1 gr.
Su 82,5 gr.
Potasyum 132 mgr.
Kalsiyum 12 mgr.
Fosfor 12 mgr.
A vitamini -
B vitamini 0,06 mgr.
C vitamini 1 mgr.

Vücudumuzdaki benler

Vücudumuzda yer alan kahverengi leker ‘ben’ olarak tanımlanıyor. Her insanın vücudunda irili ufaklı pek çok ben bulunuyor. Bazıları doğuştan, bazıları ise sonradan oluşan benlerin varlığı, son yıllarda cilt kanserlerinde görülen artış nedeniyle daha da önem kazanıyor. Türk Böbrek Vakfı Hizmet Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. G. Sevin, deride doğuştan var olan benlerin bazılarının kanserleşme gösterebildiğini belirtiyor. Çeşitli klinik görünümleri olan benlerde zaman içinde oluşan değişiklikler korku yaratabiliyor. Uzun yıllar içinde olan değişiklikler çoğunlukla benlerin, normal yaşam döngüsü içinde olan değişimleri olarak tanımlanıyor. Ancak kısa sürede hızla gelişme gösterenlere karşı dikkatli olunması gerekiyor.

Vücudunuzda var olan bir bende aniden büyüme, renginde koyulaşma, sınırlarında düzensizlik, kaşıntı, kanama gibi belirtiler ortaya çıkarsa hemen uzman bir doktora başvurmak en doğru yol. Bu tip belirtiler uzmanlarca kanserleşme işaretleri olarak tanımlanıyor.

Türk toplumunda ‘bene dokunulmaz’ gibi yanlış bir görüş kabul görüyor. Oysa benlerin cerrahi olarak çıkarılması onların kanserleşme riskini sıfırlıyor. Bir ben çıkarıldığında kanser varsa tanısı konuyor ve gerekirse ileri tedavi uygulamasına başlanıyor. Bu nedenle, cerrahi olarak çıkarılması, benlerin kanserleşmesine yol açmıyor. Eğer;

1 Muayene edildiğinde riskli olduğu düşünülüyorsa,
2 Muayene ve takiplerde riskli değişiklikler saptandıysa,
3 Saçlı deri, genital bölge gibi takibi zor bölgelerdeyse,
4 İç çamaşırını kesen ya da sürekli kravat takılan, travmaya açık bir bölgedeyse,
5 Sosyal olarak kişiyi olumsuz etkiliyorsa,
6 Estetik görüntüyü bozuyorsa.

Bu tür benlerin cerrahi müdahale ile çıkarılması uzmanlarca uygun görülüyor.

Wski hastalıklar tekrar mı meydana çıkıyor?

Hacettepe Üniversitesi'nin araştırmasına göre, yok olduğu sanılan hastalıklar yeniden ortaya çıkacak.



Küresel ısınmanın kuraklık, çölleşme, orman yangınları ve deniz seviyelerinin yükselmesi tehlikelerinin yanında tarihe gömülen salgın hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabileceği belirtildi.

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül A. Vaizoğlu, tarihte toplu ölümlere neden olan "tüberküloz", "frengi", "lyme" ve "lejyoner" hastalıklarının yanı sıra öldürücü hastalıklara neden olan "ebola" ve "hanta" benzeri virüslerin, küresel ısınmayla birlikte yeniden uyanmasının beklendiğini söyledi.

Vaizoğlu, "İklim Değişimi Sempozyumu"nda sunmak için "Küresel İklim Değişikliğinin Halk Sağlığına Etkileri" konulu bildiri hazırladı.

Dünyanın sıcaklığının artmasına paralel oluşan sıcak hava dalgalarına bağlı hastalık ve ölümlerin mevsimsel olarak görülmeye başlandığını belirten Vaizoğlu, ölümlerin bir çoğunun önceden kalp-damar ve solunum sistemi rahatsızlıkları yaşayanlarda görüldüğünü söyledi.

Kan emici haşaratlarla yayılan hastalıkların artmasının, bu haşaratların üreme bölgelerinin genişlemesi ve değişmesinin diğer önemli sonuç olarak ortaya çıktığına dikkati çeken Vaizoğlu, artan ortalama sıcaklığın sivrisinek gibi kan emici haşaratların dağılım oranını ve çokluğunu etkileyeceğini ifade etti.

Vaizoğlu, iklim değişiminin en önemli sonuçlarından birinin de uyanan ve yeniden başkaldıran enfeksiyonlar sorunu olduğunu belirterek, "Bazıları ise hastalığın yeniden yayılması şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Buna yüzyıllarca önce ortadan kalkan 'Dang Ateşi' örnek verilebilir. Bu da artan sıcaklıklar nedeniyle Aedes Albopictus (bir tür sivrisinek) gibi türlerin ortaya çıkmasıyla ilişkilidir. İklim değişikliğine bağlı olarak, evlerdeki hamam böcekleri, maytların çoğalması ve dış ortamda da polen ve hava kirleticilerin miktarının yükselmesine bağlı olarak astım gibi hastalıkların da artması beklenmektedir" dedi.
__________________

Çok acıktıran yiyecekler


Besinlerin, kan şekerini yükseltme hızlarına "glisemik indeks" adı verilir. Her besinin, yemek sonrası kan şekerini yükseltme hızı farklıdır. Glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler devamlı açlık hissi yaratırlar. Havuç, mısır, bezelye ve patatesin glisemik indeks değerleri yüksektir. Faydalarına rağmen bu besinler dikkatli alınmalıdır.

Patates: Patates önemli bir C vitamini kaynağıdır. B6 vitamini, bakır, potasyum, manganez, triptofan ve diyet posası içerir. Patates yapısında bulunan bileşikler kan basıncını düşürücü etki gösterir. DNA sentezinden, kan hücrelerinin yapımına, hücreler arası iletişimi sağlayan fosfolipidlerin sentezlenmesine, kalp sağlığını korumaya, beyin ve sinir sisteminin aktivitesine, fiziksel performansın artırılmasına kadar pek çok işlevde görev alır. Ayrıca patates, özellikle kabuğuna yakın kısımlardaki yüksek posa içeriği ile kolesterolün düşürülmesine, kolon kanserinin önlenmesine yardımcıdır.

Havuç: Havuç önemli bir antioksidan kaynağıdır. A vitamini öncüsü beta karotenin çok önemli bir kaynağıdır. K ve C vitamini, diyet posası, potasyum, B6 vitamini, manganez, molibden, B1 ve B3 vitamini, fosfor, magnezyum ve folat içerir. Karotenoidler kalp hastalıkları riskini azaltan, özellikle gece görüşünü sağlayan, maküler dejenerasyona ve katarakt gelişimine karşı koruyucu etki gösteren önemli bileşenlerdir. Ayrıca karotenoid tüketimi pek çok kanser riskini azaltmakta, kan şekeri dengesini sağlamakta, insülin direncini ve yüksek kan şekeri düzeylerini olumlu etkilemektedir. Havuç kolon kanserine karşı da koruma sağlar.

Bezelye: Bezelye besin öğeleri yönünden zengindir. 8 vitamin(K, C, B1, B2, B3, B6, A, folat), 7 mineral (manganez, fosfor, magnezyum, bakır, demir, çinko, potasyum), diyet posası ve protein kaynağıdır. Zengin içeriği sağlığı olumlu etkiler. Kemik sağlığını koruyan önemli besin öğelerini içerir. Bezelye aynı zamanda folik asidin ve B6 vitaminin de önemli bir kaynağıdır. Yapısındaki K vitamini ile de kanın akışkanlığını sağlayarak kalp sağlığını korumaya destek sağlar. Bezelye içeriğindeki C vitamini ile de kanserlere karşı koruyucu etki gösterir.

Mısır: Mısır tiamin (B1 vitamini), folat, diyet posası, C vitamini, fosfor, manganez ve pantotenik asit (B5) içerir. İçeriğindeki zengin folat ve posa nedeniyle kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar. Mısır, akciğer kanseri gelişim riskini önemli düzeyde azaltan beta-kriptoksantin yönünden zengindir. Tiamin için çok iyi bir kaynak olan mısır, hafızanın güçlenmesine yardımcıdır. Ayrıca strese karşı vücudun savunmasını sağlar.

Çin neden mozerella peynirini yasakladı?

Çin, İtalya'nın, aşırı miktarda dioxin taşıyan mozzarella peynirlerini toplama kararının ardından, Mozzarella peynirinin satışını yasakladı.
Çin Hükümeti, mozzarella peynirlerinin piyasadan toplatılmasını da istedi. İtalya'da 25 firma tarafından üretilen Mozzarella peynir örneklerinde, uzun vadede kansere sebep olan kabul edilebilir değerler üzerinde dioxin maddesine rastlanması nedeniyle bu peynirleri toplama kararı almıştı. İtalya, bundan böyle, daha çok pizza ve salatalarda kullanılan mozzarella peyniri üretim yerlerinin de sürekli denetim altında bulundurulacağı taahhüdünde bulundu. Yüksek düzeydeki Dioxinler, toksik özellikte, kanser, sinir ve bağışıklık sistemi bozuklukları, karaciğer hasarları ve kısırlığa neden olan kimyasallar olarak biliniyor.

Şeftaki ağız kokusunun kabusu

- Ağız kokusunu alır.
- Böbrek taşlarını eritir.
- Bağırsak kurtlarını öldürür ve olgunu yumuşaklık yapar.
- Kanı zehirlerden temizler.
- Gut hastalığına karşı etkili bir ilaçtır.
- Çiçekleri, kabızlığı giderir ve barsak solucanlarını düşürür.
- Bol miktarda idrar söktürür.
- Meyvesi, hazmı kolaylaştırır.İdrar yollarını temizler.
- Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.
- Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.

Şeftali çiçeğini kuru yada tazesini 1 litre kaynayan suya 10 gr atın. 10 dakika bekletin.çay gibi içilirse bağırsaklara yumuşaklık verir öksürüğü hafifletir.

Şeftali alırken özellikle hoş kokulu olmasına dikkat edin. Eğer olgun şeftali alacaksanız hemen tüketin. Olgunlaşmamış şeftalileri evde oda sıcaklığında bir kese kağıdı içinde 2-3 bekletirseniz olgunlaşmalarını sağlarsınız. Şeftalinin olgunlaştığını dokunduğunuzda yumuşamasından ve hoş kokusundan anlayabilirsiniz.

Bilgisayarı çok kullananlar dikkat

Eğer günde 3 saatinizi bilgisayar başında geçiriyorsanız bu haber tam size göre!..



19 Mart 2008 08:50
Günde 3 saatten fazla bilgisayara bakarak çalışanlarda 'bilgisayar bitkinliği sendromu' görülüyor. Bu sendrom göz yorgunluğuna, baş dönmesine, baş ağrısına, bitkinliğe ve boyun, sırt ya da omuzlarda ağrılara neden oluyor. Uzmanlar, bilgisayar monitörünün gözler aşağıya doğru bakacak şekilde ayarlanmasını ve her yarım saatte bir uzaktaki bir objeye odaklanarak gözlerin bir süre dinlendirilmesini tavsiye ediyor.

18 Şubat 2008 Pazartesi

Dünyanın en tehlikeli yollarından biri










Cep telefonun yoksa sen de yoksun


Dünya'da bu yıl ilk kez cep telefonu olanların sayısının olmayanların sayısını geçeceği bildirildi. BM'ye bağlı Uluslararası Telekomünikasyon Enstitüsü'nün (ITU) aylık dergisinde yer alan bir yazıda, "bu yılın başlarında nüfus içinde cep telefonu kullanımı oranının yüzde 50'ye ulaşmasının beklendiği" bildirildi.

Bu, 3.3 milyardan fazla kişinin cep telefonu sahibi olması anlamına geliyor.

ITU, cep telefonu hizmeti veren şirketlerden alınan bilgilere dayanan bu rakamlarda, birden fazla cep telefonu olanların fazla telefonlarının dikkate alınmadığını ve kimi şirketlerin kendi abone sayılarını abartmış olabileceğini bildirdi.

Gelişmekte olan ülkelerde cep telefonu sahibi olanların sayısının hızla arttığı, yalnızca Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'de geçen yıl 1 milyar kişinin cep telefonu olduğu kaydedildi.

2000'de, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 12'sinin cep telefonu vardı.

ADSL 32 mb olacak

Türk Telekom'dan kullanıcılara müjde... Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türk Telekom Satış Direktörü Aydın Çamlıbel, proje için 60 milyon YTL bütçe hazırladıklarını bildirdi.

Bazı basın organlarında ''Türk halkının Avrupa'nın en pahalı internetini kullandığı'' şeklinde haberler yer aldığına dikkati çeken Çamlıbel, ''Avrupa'ya göre çok iyi fiyatlardayız. Son aylarda internet ücreti gerçekten çok düştü. Şu anda 4 megabayt (MB) hızındayız.

Türk Telekomünikasyon Kurumunun yeni projelere onay vermesi durumunda altyapı çalışmalarını güçlendirerek 32 MB'ye ulaşıp, Avrupa'nın en hızlı internet hizmeti sunan firmaları arasına gireceğiz. Bütün projelerimiz hazır'' diye konuştu.

E-fatura altyapı işlemleri devam ediyor

Elektronik fatura alt yapısının bütün unsurları ile hayata geçirilmesine yönelik çalışmalarına devam eden Maliye Bakanlığı Gelir Elektronik Fatura Kayıt Sistemine ilişkin çalışmalarını tamamladı.

Gelir İdaresi’nin duyurusuna göre, Elektronik sağlayacak.

Elektronik Fatura Kayıt Sistemi kapsamında kağıt veya güvenli elektronik imzalı dijital belge olarak düzenlenebilen birinci nüsha faturalar şu özellikleri taşıyacak:

* Seri Sıra Numarası Yerine Fatura ID Numarası Kullanımı: Elektronik Fatura Kayıt Sistemi kapsamında oluşturulan faturalarda, seri-sıra numarası yerine Fatura ID
numarası kullanılması öngörüldü. Fatura ID numarası 3 haneli birim kod ve 15
haneli sıra numarası olmak üzere toplam 18 haneden oluşacak. Fatura ID numarası içerisinde yer alan birim kodu, sistemden yararlanan kurum bünyesinde
fatura düzenleyecek her bir birim için belirlenen alfa nümerik bir kod olacak.
Fatura ID numarası içerisinde yer alan sıra numarası ise ilk 4 karakter yıl, sonraki 2 karakter ay ve geri kalan 9 karakter de müteselsil numaradan oluşacak.

-Sistem Amblemi: Elektronik Fatura Kayıt Sistemi kapsamında oluşturulan faturalarda, genel esaslara göre düzenlenen faturaların üst orta kısmına gelecek şekilde basılması zorunlu olan "Belgelere Konulacak Özel İşaret (Amblem)" ile "İl Kod Numarası" yerine, aynı konumda bulunmak üzere belirlenen Elektronik Fatura Kayıt Sistemi Amblemi basılacak.

-Sistem Şerhi: Elektronik Fatura Kayıt Sistemi kapsamında oluşturulan faturalarda, faturanın alt kısmında açık ve okunaklı bir şekilde yer almak üzere "Bu fatura Elektronik Fatura Kayıt Sisteminde kayıtlıdır. Faturanın kayıtlı olduğuna ilişkin sorgulama http://www.efatura.gov.tr internet adresinde yapılabilir." şerhine yer verilecek.

Orkut'un sahibi bir Türk

Google, Facebook'a karşı kozunu oynamaya hazırlanıyor. Hem de bir Türk yazılımcının geliştirdiği siteye destek vererek. Bu haber, 50 milyon kişiyi ilgilendiriyor.Her ne kadar ülkemizde bilinmese de www.orkut.com, Google'da çalışan bir Türk geliştirici tarafından hayata geçirilen bir proje.

Facebook'tan daha önce açılmış olmasına rağmen, tüm dünyada beklediği ilgiyi görmese de Brezilya gibi Güney Amerika ülkelerinde, internet kullanıcıları neredeyse bu siteden çıkmıyorlar ve resmi sözlüklerine "Orkut" kelimesini bile eklediler. Google, bu sitedeki ışığı görmüş olacak ki, tüm geliştiricileri, Orkut için uygulama yapmaya davet ediyor.

NVDİA rekora gidiyor

Ekran kartı üreticisi Nvidia mali yıl sonuçlarını açıkladı: Ciro değeleri rekor kırıyor.
Ekran kartı üreticisi Nvidia, mali yılının dördüncü çeyreğinde 1.2 Milyar Dolar ciroya ulaştı - daha önce hiç ulaşılamamış bir değer.
Nvidia’nın bildirdiğine göre bu değer önceki senenin aynı zaman dilimiyle karşılaştırıldığında %37′lik büyümeyi ifade ediyor. 31 Ocakta biten tüm mali yıl içerisinde ise cironun değeri 4.1 Milyar Dolar - bu da %37′lik rekor bir büyüme.

Dördüncü çeyrekteki net kâr 163,5′den 257,0 Milyon dolara yükseldi - tüm mali yıl içerisinde ise 448,8′den 797,6 Milyon Dolara yükseliş gerçekleşti.

Korsanı sizce vista engelleyebilir mi?


Bazı kaynaklara göre Vista SP1 sürümü de korsan kopyaların önüne geçmeyi başaramıyor.
Microsoft, Vista SP1 ile hackerlerin işletim sistemini etkinleştirmeden kullanmasına sebep olan iki açığı kapatmak istiyordu. Bu şekilde işletim sistemi geçerli bir lisans olmadan kullanılabiliyordu. Fakat Microsoft’un bu konuda pek başarıya ulaşamadığı söyleniyor.
Adrian Kingsley’in ZDNet’teki weblogunda yazdığına göre Vista’yı etkinleştirmeden kullanmak halen mümkün. OEM-Bios Hack ismindeki metot ile kullanıcı sistemi zaten etkinleştirilmiş gibi gösterebiliyor. Buna benzer yasal bir metodu bilgisayar üreticileri de kullanıyor; bu yöntem ile üreticiler etkinleştirilmiş ve Windows Vista ön yüklü PC’ler satıyor.

İkinci yaygın hack yöntemi ise SP1 üzerine yapılan bir güncelleştirme ile devre dışı kalıyor. Grace-Time isimli yöntem ile kullanıcı etkinleştirme süresini 2099 senesine kadar uzatabiliyordu. Bu da pratik olarak Vista’nın asla etkinleştirilmemesi anlamına geliyordu.

Kingsley, Microsoft’un basit bir güncelleme ile OEM-Bios açığını da kapatacağını iddia ediyor.

Toshiba HD-DVD üretmeyi durduruyor


Toshiba’nın HD-DVD üretimini bırakacağına dair çıkan dedikodular basın tarafından teyit edildi.
Japon basınında çıkan ve Toshiba’nın HD-DVD üretimindeki çabalarına son vereceğini bildiren haberlerin doğruluğu kesinleşti.
Elektronik üreticisi her iki üretimini de sonlandıracak: HD-DVD oynatıcı ve PC-sürücü üretimi. Japon yayımcıya göre bu hareket Toshiba’ya milyon dolarlara mal olacak. Toshiba her ne kadar gelen şikâyetlere cevap vermese de yakında resmi bir duyurunun yapılması bekleniyor.

Eğer bu geçiş doğruysa HD-DVD’nin sonu, tarihteki format savaşları arasında en çabuk pes etme olayını temsil edecek ve savaşın tüm ganimetleri rakip Blu-ray’e kalacak. Formatın çabuk düşüşünü tetikleyen Warner Bros’un CES etkinliğinde Blu-ray’i destekleyeceğini söylemesi ile oldu.

Warner Bros’un kararına kadar iki formatta rekabete sıkı bir şekilde dayanıyordu. Blu-ray tipik bir biçimde Pioneer, Samsung ve Sony gibi donanım üreticilerin desteğini arkasına almıştı fakat HD-DVD oynatıcıların düşük fiyatı ve Microsoft’un Xbox 360 ile verdiği resmi destek buna karşı koymuştu.

Motorsiklet tutkunları buraya bi bakın


Peter Maskus'un tasarladığı Acabion GTBO isimli bu motosiklet 750 beygir gücünde, turbosarjlı Hayabusa motora sahip.Tasarım olarakta ilgi çeken bu motor gerçektende çok hızlı ...

Acabion GTBO ismiyle Güncel Teknoloji Haberleriüretilen bu motorsiklet 0 Km' den 100 Km' ye 3 saniyede , 0 Km' den 482 Km' ye ise 30 saniyede ulaşabiliyor. Eğer bu motosikletten bitane de bende olsun derseniz yaklaşık 1.87 milyon euro ödemeniz ve 3 sene de üretilmesini beklemeniz gerek.

Ampülü kim buldu acaba???


Edison'un icadından bu yana 120 yıl geçti. Aydınlatma teknolojisinin göz bebeği ampul her geçen gün geliştiriliyor. Bilim insanları, sağlık sorunlarına yol açmayan, çevre dostu ve estetik ampullere ulaşmak için yoğun çaba harcıyorlar.

Thomas Edison'ın Güncel Teknoloji Haberleriampulü gibi az sayıda buluş, geçen zamanın sınavından alnının akıyla çıktı. Edison, yaklaşık 120 yıl önce, ince bir ipliği vakumda akkor haline getirerek elektrikten ışık üretmeyi öğrenmişti. Günümüzde, milyarlarca insan bu dahiyane buluşla evlerini aydınlatıyor.

Elektronik ürünlerin çağdışı kalma hızı değerlendirildiğinde, inanılmaz bir süreğenlik bu.

Ancak, yeni ışıklandırma teknolojileri ampulün tahtını sallamaya başladı. Elektriğin yalnızca yüzde 5'ini ışığa çeviren ampuller, nüfus ve üretim artışıyla birlikte maliyeti artan enerjiyi tasarruf etmiyor. Bu koşullar altında, ampulün yüz yıldan uzun süren egemenliğinin pabucunun çoktan dama atılmamış olması şaşırtıcı.

Basit teknolojisi ve ucuza mal olması, hem yoksul hem de zengin ülkelerde kurulmuş bol sayıdaki fabrikayla birleşince ampul yaygınlaştı. Buna karşın, daha verimli şekilde ve göze hoş gelen ışığı üreten donanımlar üretmek kolay değil.

1930'larda ampule seçenek olarak geliştirilen 'deşarj' teknolojisini hesaba katalım. Bu sistemde, bir tungsten telini elektrikle ısıtıp akkor haline getirmek yerine, ampulün içindeki gazdan ya da buhardan elektrik geçiriliyordu: Genellikle de, neon gazı ya da sodyum veya cıva buharı.

Böyle bir lamba ampulden altı kat verimli. Oysa, deşarj teknolojisi hoş olmayan mavimsi ya da sarı ışığıyla estetik bir uygulama değildi ve cadde aydınlatmasıyla sınırlı kaldı. Deşarj lambalarının bir uzantısı olan floresanlar, teknolojiyi bir adım ileriye götürdü. Cıva buharıyla dolu bir cam tüpün içi, morötesi ışığı emen ve enerjisini görünür ışığa dönüştüren fosforla kaplanıyordu.

Floresanlar ampullerden on kat etkin, dört kat uzun ömürlü; ama sert ve titrek ışığı ile cıva buharının kanser yapıcı etkisi, özellikle birincil müşteri olan ev tüketicisini soğuttu. Hatta 80'li yıllarda, konfeksiyon ürünlerinin renginin anlaşılmasını önleyen beyaz ışığın deri kanseri yaptığına ilişkin dedikodular yaygınlaşmıştı.
(Focus)

Real player güvenli değil mi?


RealPlayer 11' in beraberinde yüklediği Rhapsody Player Engine'den haberiniz var mı? Medya oynatıcısı RealPlayer, kullanıyor yada kullanmayı düşüyorsanız yazımızı mutlaka okuyun.

Popüler medya oynatıcısı RealPlayer, bir grup tüketici hakları savunucusunun hedefi haline geldi. Gerekçe ise yazılımın, kullanıcıların haberi olmadan başka yazılım yüklemesi.

Daha önceleri de çeşitli güvenlik açıkları bulunan RealPlayer'ın son versiyonu Rhapsody Player Engine'i de beraberinde getiriyor. Ancak problem sadece bu değilGüncel Teknoloji Haberleri, RealPlayer 11'i kurduğunuzda yanında da gelen bu yazılımı, daha sonra silemiyorsunuz. Sabitdiskte kapladığı alan göz önüne alınmayacak kadar küçük olsa da işlemci ve bellek canavarı olması büyük sorun teşkil ediyor.

Öte yandan RealNetworks ise Rhapsody Player Engine'in yüklenmemesi halinde şirketin online müzik servisine ulaşılamadığı yönünde bir açıklama yaparak kendini savunuyor. Uzmanlar ise Rhapsody Player Engine'in arkaplanda daha başka işler yapabileceğini, bunun da büyük güvenlik açıklarına sebep olabileceği görüşüncedeler.

EA games'den bedava oyununuzu olın


EA'nin "Play 4 Free" adıyla duyurduğu kampanyasında Battlefield Heroes bedava olarak dağıtılacak. EA Games geliştirdiği yeni oyununun internetten bedava olarak indirilip, oynanabileceğini açıkladı.

EA Games‘in milyonları arkasından sürükleyen Battefield 1942 ve Battlefield 2 oyunlarından sonra seriyi takip edecek yeni oluşum belli oldu. 2008 yazında piyasaya sürülmesi beklenen Battlefield Heroes tamamen ücretsiz olacak.

EA Games resmi açıklamasına göre; serinin 3. oyunu ilk iki versiyondan farklı olarak “Cartoon Game “(Çizgi Film) formatında geliştiriliyor ve eğlence faktörünün en üst dizeylerde olduğu belirtiliyor.

Oyun bilindik shoot-em up tarzı oyunlardan farklı olarak karakter geliştirme ve yönetme mantığınaGüncel Teknoloji Haberleri dayalı olacak ve sadece karekteri geliştirip oynanabilir seviyeye getirmek bile saatlerinizi alabilecek.

Oyunun ücretsiz olmasının 2 sebebi var. İlki reklam, ikincisi ise karakterimizi özelleştirebilme. Saç, sakal şekilleri veya gözlük gibi takılar 1 dolarlık fiyatla satılacak ve bu ürünlerin "şekil" dışında ekstra bir getirisi olmayacak. Reklamlar ise oyunun yükleme ekranında, lobide ve birkaç yerde daha karşımıza çıkacak.

EA'nin bu atağı yeni nesil pazarlama stratejisi olarak değerlendiriliyor. http://www.battlefield-heroes.com

Bu mouse şişirilebiliyor


Jelly Click adındaki bu fareyi ilginç yapan, farenin şişirilebiliyor olması. Havayı dışarı çıkarttığınızda fareyi katlayabiliyorsunuz. Ayrıca Jelly Click şiştiği zaman suda batmıyor.

Tüm parçaları ufak bir kart üzerinde toplanmış olan bu fare şişirilmeden önce son derece ufak ve ince bir tasarım. Kullanmadan önce şişiriyoruz, Güncel Teknoloji Haberlerinormal fare boyutuna getiriyoruz ve kullanmaya başlıyoruz.


Bongkun Shin, Heungkyo Seo, Jiwoong Hwang ve Wooteik Lim adındaki tasarımcıların geliştirdiği bu fare şimdiye kadar sadece bir konsept çalışmasında ibaret, ama yakın gelecekte neler olacağını bekleyip görmemiz gerekecek.

McAfee ile dosyalarnız güvende


McAfee'nin yeni sistemi "McAfee® Total Protection for Data", veri kaybını önleyerek cihaz yönetimini ve istemci şifrelemesini sağlıyor. Ayrıca güvenlik belgelerine uyumluluğu garanti ederek verileri koruyor.

McAfee, gizli bilgiler için tam koruma, tam görünürlük ve bu bilgilerin her zaman ve her yerde kontrolünü sağlayarak kapsamlı bir çözüm sunan “McAfee® Total Protection for Data” adlı yeni sistemini açıkladı.

Sistem hakkında bilgi veren McAfee Türkiye Ülke Müdürü Armağan Zaloğlu “İşletmeler bundan böyle, hassas bilgilerin yetkili olmayan şahıslar tarafından kullanılmasını önleyebilecekler. Bu yeni çözüm, işletmeleri gerçek anlamda veri kaybından koruyan ilk sistemdir” şeklinde açıklamada bulundu.

Benzersiz ölçeklenirlik ve merkezi yönetim sağlayan “McAfee Total Protection for Data”; istemci şifrelemesi, cihaz kontrolü ve veri kaybının önlenmesi (DLP) modüllerini içeriyor. “McAfee Total Protection for Data”, işletmelerin müşteri mahremiyetini ve veri gizliliğini sağlamaları için her geçen gün daha fazla uygulanmaya başlanan düzenlemelere karşı çözüm geliştirdi. McAfee bir verinin, nasıl kulanıldığına, kaydedildiğine, saklandığına ve o veriye ne şekilde ulaşıldığına bakmadan o veriyi koruma altına alır.

Müşteriler kapsamlı bir takip ve kurumsal e-Güncel Teknoloji Haberleriposta, kişisel e-posta, anlık ileti, dosya transferi, P2P dosya paylaşımı, Web posta ve diğer uygulamalar da dahil olmak üzere tüm iletişim kanalları için koruma alırlar. İstemcileri şifrelemenin sisteme dahil edilmesi de, bir bilgisayarın kaybolması veya çalınması halinde bile işletmeyi koruma altına almaktadır. Tamamen Uyumlu İstemci Koruması McAfee ePolicy Orchestrator® (ePO™) ile entegrasyon sayesinde, “Total Protection for Data” tamamen uyumlu ve baştan sona koruma sunmaktadır. Müşteriler basit kurulum, yönetim ve raporlama için mevcut aracı ve yönetim konsollarınından faydalanabilirler.

Bu çözüm, müşterilerin mevcut ihtiyaçlarını karşılamak ve gelecekteki olası ihtiyaçlarını tayin edebilmek için kişiye/isteğe özel olarak uyarlanabilmektedir. McAfee veri şifreleme, sağladığı koruma ile işletmeleri bilgileri kamuya açık etme, finansal kayıp, marka zararı, rekabette dezavantaj, müşteri kaybı ve uyumsuzluk gibi risklerden korur. Ayrıca, zengin bir takım politika ve raporlama şablonları içeren detaylı denetim ve kayıt mekanizması, şirketlere en güç düzenlemeleri karşılamak ve bunlara uyum sağlamak konusunda yardımcı olur.

McAfee Total Protection for Data'nın özellikleri:


• Tek merkezden politika yönetimi ve uygulamaları
• Dizüstü, masaüstü ve diğer araçlar için güçlü şifreleme
• Veriye yetkisi olmayan girişlerin önlenmesi
• Kayıp veya çalıntı durumunda verinin kullanılamaz hale getirilmesi
• Hassas verilerin kazara açılımının önlenmesi
• Meşru olan iş faaliyetlerini kesmeden veri kaybını önleme
• Yalnızca yetkili araç kullanımının sağlanması
• Ne tür verilerin harici araçlara aktarılabileceğinin düzenlenmesi
• Kullanıcı davranışlarının sürekli takibi
• Tam görünürlüğü sağlamak için denetleme ve raporlama becerileri
• Düzenleyici ve iç politika gerekliliklerinin uygulanması

Detaylı Bilgi İçin: “McAfee Total Protection for Data” hakkında daha fazla bilgi için http://www.mcafee.com/us/enterprise/products/data_loss_prevention/index.html sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Cep telefonlarının ömrünü uzatalım


Birkaç püf nokta ile günlük batarya kullanım sürenizi uzatabilirsiniz. Uzun ömürlü bir batarya için yapmanız gerekenleri sizler için derledik.

Lithium bataryalar eskiden kullanılan Nikel-Metalhibrit bataryalara oranla çok daha dayanıklı olsa da, mobil cihazların bataryaları ancak iyi bir bakım ile daha fazla dayanabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

- Öncelikle şunu bilmekte fayda var. Bataryanın hassas olan elektroniğine zarar vermemek için sadece orijinal şarj kitleri kullanın.

- Cep telefonunuzu yüksek sıcaklıklardan koruyun. Mesela asla yaz aylarında araba içinde bırakmayın. Bu yerlerde sıcaklık 60 derecenin üzerine çıkabilir. Ayrıca doğrudan güneş ışığı da bataryaya zarar verireceğini unutmayın.

- Eğer bir Lithium bataryayı uzun süre kullanmayıp saklayacaksanız yarı-boş hale getirin ve 15-Güncel Teknoloji Haberleri18 derece sıcaklıkta saklayın. Bu bataryayı korur. Tekrar kullanmadan önce bataryayı tamamen şarj edin.

- Titreşim tam bir enerji-canavarıdır. Gerçekten gerekli olduğu anlarda kullanım pilin normalden fazla dayanmasını sağlayacaktır. Sesli modda titreşimi açmak daha fazla pilden harcayacaktır.

- Gün ışığında ekran-aydınlatmasını kapatın. Artık birçok cep telefonu ekran aydınlatmasını ayarlama imkânı sunuyor. Ekran aydınlatmasnını ne kadar azaltırsanız o kadar tasarruf edersiniz ve batarya süreniz de artmış olur.

- Oyunlar büyük oranda enerji kaybına neden olur. Eğer oyun oynama alışkanlığınız varsa, ya tuş seslerini kapatın, ya da titreşim, aydınlatma gibi pilden götüren özellikleri kapatın.

- Sinyal seviyesinin düşük olduğu mekanlarda yada sinyal seviyesini azaltacak durumlarda görüşme yapmaktan kaçının. Telefonunuz sinyal kalitesini korumak için daha güçlü gönderim yapmaya başlayacağından, sonuç olarak enerji tüketimi artmış olur.

- Son olarak, eğer cep telefonunuzu uzun bir süre kullanmayacaksanız cihazı kapatın.

Facebook^'ta artık hesabızı silebiliyorsunuz


Daha önceden hesap silme yerine hesap dondurmaya izin veren Facebook, son zamanlarda aldığı eleştirilerin ardından isteyen üyelerin hesaplarını silmelerine olanak tanıdı.

Facebook'tan ayrılmak isteyen üyelerin, elektronik posta vasıtasıyla Facebook'a başvurarak bu taleplerini bildirmeleri gerekiyor.

Web sitesi üzerinden üyeliğin silinmesine ise sıcak bakmayan Güncel Teknoloji HaberleriFacebook, üyeliğini silmek için başvuranların yaşadığı sorunlarla ilgili olarak da en kısa sürede işlemlerin yapılacağı bildirildi.

Facebook, üyelerin, hesaplarını dondurmasına izin verirken kişisel bilgilerinin bir örneğini sitenin sunucularında tutuyordu. Facebook, bu tutumu nedeniyle gizlilik endişesi taşıyan kullanıcıların eleştiri oklarına hedef oluyordu.

Hesapları silme seçeneğinde değişikliğe giden Facebook, artık kullanıcıların bu isteklerini e-posta ile kendilerine iletmelerini istiyor. Yardım sayfalarına değişikliğe giden site, Facebook'a atılacak e-posta ile kullanıcıların hesaplarının silineceğini bildirdi.

Ancak Facebook, hala "tek tıkla silme" seçeneğine uzak duruyor. Bununla birlikte, bazı kullanıcıların, hesaplarını kapatmakta hala sorunlar yaşadığı bildiriliyor. Hesaplarını silmek için uğraşan ancak başarısız olan bazı kullanıcılar, Facebook'ta "hesabımı nasıl silerim" gibi gruplar kurmaya da başladı.

Şimdi de köpek klonlayacaklar


Altı yıl içerisinde evler baştan sona teknolojiyle donatılacak. Kapılar parmak iziyle açılacak. Dünyanın en büyük eğlence parkı Disneyland'da yaklaşık 50 yıl önce kurulan "Geleceğin Evi", 21. yüzyılın teknoloji devlerinin işbirliğiyle yeniden açılıyor. İşte geleceğin evleri...

Yazılım devi Microsoft şimdi de geleceğin evini tasarladı. Dışardan normal bir Amerikan evi gibi gözükecek evin içinin, günlük yaşamı kolaylaştıracak yazılım, donanım ve dokunmatik sistemlerle donatılacağı ve Güncel Teknoloji Haberlerimayıs ayında ziyaretçilere açılmasının planlandığı belirtildi.
Odaya girilmesiyle ışıkların ve termostat ayarlarının otomatik olarak açılacağı evde, gardırop ve aynalar gidilecek yere uygun giysi seçimine yardımcı olacak, mutfak tezgahı da üzerine konulan sebzeleri tanıyarak uygun menü önerilerinde bulunacak.
Ziyaretçiler, evde yaşayan 4 kişilik bir aileyi canlandıran Disney oyuncularını izleyerek yarının ev yaşantısı hakkında bilgi sahibi olacaklar. Örneğin, aktörlerden birisi televizyon kumandasının tuşlarına dokunduğunda film seyredileceğini anlayan dijital sistem, ışıkları azaltacak, müziği kapatacak ve perdeleri çekecek.
15 milyon dolara mal olacak ev, Walt Disney, Microsoft, Hewlett-Packard ve LifeWare şirketlerinin işbirliği ile hayata geçirilecek.
Geleceğin evinde kapı anahtar yerine, parmak izi, göz retinasını tarayıcısı ya da cep telefonunuz ile açılacak.
- Duvardaki ekrandan size bırakılan mesajları okuyabilir, LCD ekrandan evinizdeki herşeyi kontrol edebileceksiniz.
- 'Grace' adlı merkezi bilgisayar hem sekreteriniz olacak, hem de sizin hayatınızı kolaylaştıracak. Hava durumunu ve nasıl giyinmeniz gerektiğini söyleyecek.
- Duvar kağıtları bir tuşta değişecek. Kumandaya basıldığında duvar bir boğaz manzarasına, ya da dev bir akvaryuma dönüşecek.
- Seçtiğiniz tüm TV programları önceden kaydedildiği için istediğiniz programı istediğiniz zaman seyredeceksiniz.
- Bilgisayar bütün yemek tariflerini uygulamalı olarak size göstereceğinden yemek yapmak çocuk oyuncağı olacak.
- Evdeki robot, siz işteyken temizlik yapacak, çamaşırlarınızı yıkayacak hatta evde hasta varsa onun ilaçlarını bile verecek.
- Uyurken duvarları karartıp, tavana yıldız ekleyerek gece atmosferi oluşturabileceksiniz.

Microsoft'tan ev tasarımı


Altı yıl içerisinde evler baştan sona teknolojiyle donatılacak. Kapılar parmak iziyle açılacak. Dünyanın en büyük eğlence parkı Disneyland'da yaklaşık 50 yıl önce kurulan "Geleceğin Evi", 21. yüzyılın teknoloji devlerinin işbirliğiyle yeniden açılıyor. İşte geleceğin evleri...

Yazılım devi Microsoft şimdi de geleceğin evini tasarladı. Dışardan normal bir Amerikan evi gibi gözükecek evin içinin, günlük yaşamı kolaylaştıracak yazılım, donanım ve dokunmatik sistemlerle donatılacağı ve Güncel Teknoloji Haberlerimayıs ayında ziyaretçilere açılmasının planlandığı belirtildi.
Odaya girilmesiyle ışıkların ve termostat ayarlarının otomatik olarak açılacağı evde, gardırop ve aynalar gidilecek yere uygun giysi seçimine yardımcı olacak, mutfak tezgahı da üzerine konulan sebzeleri tanıyarak uygun menü önerilerinde bulunacak.
Ziyaretçiler, evde yaşayan 4 kişilik bir aileyi canlandıran Disney oyuncularını izleyerek yarının ev yaşantısı hakkında bilgi sahibi olacaklar. Örneğin, aktörlerden birisi televizyon kumandasının tuşlarına dokunduğunda film seyredileceğini anlayan dijital sistem, ışıkları azaltacak, müziği kapatacak ve perdeleri çekecek.
15 milyon dolara mal olacak ev, Walt Disney, Microsoft, Hewlett-Packard ve LifeWare şirketlerinin işbirliği ile hayata geçirilecek.
Geleceğin evinde kapı anahtar yerine, parmak izi, göz retinasını tarayıcısı ya da cep telefonunuz ile açılacak.
- Duvardaki ekrandan size bırakılan mesajları okuyabilir, LCD ekrandan evinizdeki herşeyi kontrol edebileceksiniz.
- 'Grace' adlı merkezi bilgisayar hem sekreteriniz olacak, hem de sizin hayatınızı kolaylaştıracak. Hava durumunu ve nasıl giyinmeniz gerektiğini söyleyecek.
- Duvar kağıtları bir tuşta değişecek. Kumandaya basıldığında duvar bir boğaz manzarasına, ya da dev bir akvaryuma dönüşecek.
- Seçtiğiniz tüm TV programları önceden kaydedildiği için istediğiniz programı istediğiniz zaman seyredeceksiniz.
- Bilgisayar bütün yemek tariflerini uygulamalı olarak size göstereceğinden yemek yapmak çocuk oyuncağı olacak.
- Evdeki robot, siz işteyken temizlik yapacak, çamaşırlarınızı yıkayacak hatta evde hasta varsa onun ilaçlarını bile verecek.
- Uyurken duvarları karartıp, tavana yıldız ekleyerek gece atmosferi oluşturabileceksiniz.

17 Şubat 2008 Pazar

Resimli fular bağlama yöntemleri



SIRADA 3 SİMKARTLI TELEFONLAR VAR

Hiçbir ek masraf olmadan 3 cep telefonunu aynı anda kullanmak aklınızın ucuna gelir miydi?


3 SIM kartlı telefon geliyor


Türkiye'de çift kartlı cep telefonları hızla yayılırken, üç SIM kartlı telefonların ayak sesleri duyulmaya başladı. Uzakdoğuda üretilen bu telefonlar henüz ülkemize giriş yapmadı, ancak ilk üç kartlı telefonu getiren şirketin rakiplerinden bir adım öne geçeceğine kuşku yok.

Dünyanın üretim üssü Çin'de üç SIM kartlı telefonların üretim ve dağıtımına başladı.

SIM KARTI TARİH OLUYOR

Sadece açılışta bir şifre girerek, yazılımsal olarak kimlik tanımlaması mümkün. Bu sistemin Türkiye'ye gelişi ve operatörün buna desteğiyle, birden fazla kart kullanan telefona önümüzdeki aylarda ihtiyaç bile kalmayacak.

Çift hatlı cep telefonları aslında teknik olarak iki ayrı telefonun tek cihazda birleştirilmesinden ibaret. İki ayrı anteni bulunan bu cihazlar, bu sayede aynı anda iki hattın hem gelen çağrıları alabilme hem de iki hattan da arama yapılabilmesine imkan sağlıyor. Üç hatlı cep telefonları da teknik olarak üç anten ve aynı anda aktif olan üç ayrı cep telefonu kullanılması anlamına geliyor.

ÇİFT SIM VE TV'LİSİ DE VAR

Üretimin ucuz ve hızlı olduğu Çin'de girişimciler için çok fazla fırsat var. Bu çift hatlı ya da üç hatlı cep telefonlarının yanı sıra, hem çift hat, hem de karasal yayınları alabilen televizyonlar da büyük ilgi gören ürünlerden. Türkiye'de televizyon yayınlarını alabilen mevcut telefonlar, kullanıcının internet aboneliğinden yararlandığı için GSM şirketlerine ödenen faturayı şişiriyor. Karasal yayınları alabilen bu telefonlar ise, hiçbir ek masraf getirmiyor.

Profosyonel fotoğrafcı olmak kolay sanıyorsunuz dimi





Müziğin insanlar üzerindeki etkileri

Ortaçağ zamanlarında yurtdışında akıl hastalarını tedavi etmezlerken, ülkemizde Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi), Edirne 'de Yıldırım Beyazıt külliyesinde akıl hastalarını müzikle tedavi sistemini uyguluyormuşuz.
    Büyük Türk Bilgini Farabi (870-950) makamların ruha etkisini şöyle sınıflandırır:
  • Rast makamı: İnsana sefa (neşe, huzur) verir.
  • Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
  • Küçek makamı: İnsana hüzün ve elem verir.
  • Büzürk makamı: İnsana havf (korku) verir.
  • İsfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti ve güven hissi verir.
  • Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
  • Uşşak makamı: İnsana gülme 'dilhek' verir.
  • Zirgüle makamı: İnsana uyku 'nevm' verir.
  • Saba makamı: İnasana şecaat (cesaret, kuvvet) verir.
  • Puselik makamı: İnsana kuvvet verir.
  • Hüseyni makamı: İnsana sulh ( sükunet, rahatlık) verir.
  • Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçak gönüllülük ) verir.

Carlos kimsesiz çocukları ziyaret etti


16 Şubat 2008 Cumartesi

Fenerbahçe Uefa'nın resmi sitesinde favori gösterildi

UEFA'nın internet sitesinde yapılan ankette, Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. turunda Fenerbahçe-Sevilla eşleşmesinin favorisi Fenerbahçemiz gösterildi.
www.uefa.com'da "Hangi takım çeyrek finale hak kazanır? Fenerbahçe mi, Sevilla mı" şeklindeki sorunun yöneltildiği ankette, katılımcıların çoğunluğu Fenerbahçe'yi favori olarak gösterdi.
Kullanılan oy sayısının belirtilmediği, devam eden ankette, Fenerbahçemize yüzde 63.68, Sevilla'ya ise yüzde 36.32 oranında oy verildi.

Burası da Van'da bir lise.


Halimize şükredelim her zaman. Kardeşlerime duacıyım.

Bu kedi hangi terör eylemine hazırlanıyor

Bence her eve lazım. Bakın nasıl çalışıyor

Benim manitaya takılıyormuşsun valla ağ mağ dinlemem ....

SİZ DE YAZI GÖDERİN...

SİTEMİZE SİZLER DE BEĞENDİĞİNİNİZ YAZILARI GÖNDERMEK, DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZLERLE PAYLAŞMAK, BERABER DAHA GÜZEL PAYLAŞIMLAR SUNMAK YA DA SİTEMİZDE YAZAR OLMAK İSTİYORSANIZ LÜTFEN firsatavcisi@gmail.com ADRESİNE E-POSTA ADRESİNİZİ GÖNDERİNİZ.